Türk Eğitim Tarihi`ni dikkatle inceleyip ondan dersler çıkarmamız gerekirken, yakın geçmişte onun Eğitim Fakülteleri programından çıkarılması çok yanlış olmuştur. Ama asıl sorun bu değildir.

Asıl önemli olan şudur: Biz eğitimciler ve öğretmenler, öğretmen adayları, aydınlar ve yöneticiler… eğitim tarihimizi inceleme arastırma ve ondan yararlanmayı gereksiz bulup ilgi alanımız dışına mı çıkaracağız? Onu biz de mi yok sayacağız? Eğer böyle yapıyorsak, asıl sorun budur!

Çünkü, Türk eğitim tarihinin engin ve değerli birikimi araştırmadan ve ondan çıkan dersler bilinmeden günümüzün eğitim ve öğretmenlik mesleği ile ilgili sorunları anlaşılamayacağı gibi, onların çözümü için yeni fikirler de üretilemez. Öğretmenlerimiz güçlü bir meslek bilinci kazanamazlar, mesleklerini gelistirip savunamazlar. Ayrıca, geçmişten günümüze milletimizin yaşadığı mutlulukların ve uğradığı felaketlerin eğitimsel nedenlerini öğrenme fırsatını da kaçırmış oluruz!..

Yüksek Öğretim Kurulu`nun (YÖK), Mayıs 2018`de Türk Eğitim Tarihi dersini tüm öğretmen yetiştiren kurumların ve eğitim fakültelerinin tüm bölümlerine zorunlu bir ders olarak koyması çok önemli bir gelişmedir. Ancak bu dersin belirttiğimiz yararları ona gerçekten biz ilgi gösterirsek, ciddî ve nitelikli arastırmalar ve onlara dayanan ciddî bir öğretim yaparsak ortaya çıkacaktır.