İyi niyetli âlimlerin fetvaları sonucu oluşan mezhepler bir dönemde durağanlaşan İslam kültürüne gerek felsefi ve gerekse sosyolojik anlamda yeni dinamizmler katmıştır. Daha sonraki dönemde Ehl-i Sünnet geleneğinde siyaseten içtihat kapısı kapatıldığı için yeniden bir durağan döneme girilmiştir. Aynı devrelerde Şia ekolüne mensup mollalar yeni içtihatlar oluşturarak, Şia coğrafyasındaki siyaseti ellerine geçirip, kendi anlayışları doğrultusunda fetvalarla şii fıkhını dar alandan çıkararak geliştirmişlerdir. Sünni coğrafyada ise modernleşme döneminde “İslami toplumculuğa” doğru yeni adımlar atılmaya başlanmıştır. Bu çalışma ile iki toplumun siyasi ve inanç kültürlerinin ayrılıklarının oluşum nedenleri incelenerek hangi evrelerden geçtiğinin tespitine çalışılmıştır. Her bölümü ayrı bir kitap niteliğinde olan araştırma pek çok ezberi bozacak niteliktedir.

İslam tarihinde üstü örtülerek küllenmeye bırakılmış pek çok konuyu irdeleyen deneyimli bir yazarın akıcı kaleminden zevkle okuyacaksınız.