Zihnin derinlerine kazılmış izleri anlamak, yalnızca bireyin değil, kültürlerin ve düşünce sistemlerinin de karanlıkta kalan köklerini aydınlatmak anlamına gelir. Dr. Otto Rank ve Dr. Hanns Sachs, psikanalitik kuramın zihinsel bilimlerle temasını, yüzeysel açıklamalardan uzak; ama bilinçdışının sarsıcı etkisini unutmadan kaleme alıyor. Çalışma, psikanalizin bir araştırma yöntemi olarak nasıl düşünülebileceğini tartışan, sezgiyle inşa edilen bir akıl yürütme alanı sunuyor. Freud’un düşünsel mirası burada bir dogma değil, bir çıkış noktası; bireysel olanın evrensel olana bağlandığı yerde ise psikanaliz, yalnızca içe değil, dile, kültüre ve insana yönelen bir sorgulama aracı olarak öne çıkıyor. Sınırlı sayfalarda geniş bir zihinsel coğrafyaya temas eden bu metin, psikanalizi anlamak isteyenler için bir nihai söz değil, fakat zihin açıcı ve tartışmaya davet eden ciddi bir başlangıçtır.