Mülkiyet, insan topluluklarının en eski ve en güçlü kurumlarından biridir. Sadece bireyin emeğiyle kurduğu bağı değil, aynı zamanda toplumla olan ilişkisini de belirler. Toprak, doğal kaynaklar ve üretim araçları üzerindeki haklar, tarih boyunca özgürlük ve otorite, birey ve kamu yararı arasındaki en sert mücadelelere sahne olmuştur. Mülkiyet kavramı toplumsal düzenin ve adalet arayışının da merkezindedir.
Amerikalı hukukçu Andrew Alexander Bruce, bu kitapta mülkiyet hakkını sadece bireysel bir imtiyaz olarak değil, topluma karşı sorumluluklarla çevrili bir kurum olarak ele alır. Ona göre özel mülkiyet, mutlak ve sınırsız bir hak değildir; kamu refahı, toplumun ihtiyaçları ve ortak yaşamın gerekleriyle sürekli sınanır.
Mülkiyet ve Toplum, okuyucuya hem tarihsel örnekler hem de çağdaş mahkeme kararları üzerinden mülkiyetin sınırlarını ve toplumla ilişkisini yeniden düşünme imkânı sunar. Yazarın berrak üslubu ve güçlü argümanları sayesinde kitap, hukukçular, tarihçiler ve sosyal bilimciler tarafından değerli bir analiz olarak kabul edilmektedir.