İnsanın diğer canlılardan ayrılmasını sağlayan en temel güç, düşünceyle dile gelen kelimeler ve sözlü iletişimdir. Konuşma, yalnızca bir aktarım biçimi değil; bireylerin ruhunu, zekâsını ve hayal gücünü yansıtan yaratıcı bir eylemdir. Tarih boyunca ulusları harekete geçiren, zaferleri mümkün kılan ve toplumsal dönüşümlerin önünü açan şey çoğu kez yazılı metinlerden değil, yüksek sesle söylenen etkili kelimelerden doğmuştur. Bu yüzden hitabet sanatı, insan doğasının en eski ve en güçlü tezahürlerinden biri olarak daima özel bir yere sahiptir.
Nathaniel C. Fowler, gazeteci ve yazar kimliğiyle, 19. yüzyılın Amerika’sında kamuoyu oluşturan en önemli figürlerden biridir. Fikirlerini sözün büyüsünü kavrayarak aktarmayı amaçlayan Fowler, hitabetin hem bireysel hem de toplumsal etkilerini incelemiş; öğretici ve pratik bir yol haritası sunmuştur.
Konuşma Sanatı, yalnızca profesyonel hatipler için yazılmış nitelikli bir incelemedir. Hazırlık, doğaçlama, ses kullanımı, dinleyiciyle bağ kurma ve hitabın yapısı gibi konuları ele alarak hem teorik hem pratik bir yol gösterir. Fowler’ın amacı, katı kurallar koymak değil; konuşmanın doğasına uygun öneriler sunarak okuyucuyu cesaretlendirmektir.