40 % İlkel Toplum Cinsellik Ve Baskı
118.80 TL 198.00 TL
- Yazarı:Bronislaw Malinowski
- Yayınevi:Dorlion Yayınları
- Sayfa Sayısı : 192
- Kağıt Kalitesi : enzo
- Ebatlar : 13.5 x 21 x 1.08
- Barkodu : 9786253833589
Bronislaw Malinowski’nin eseri, psikanalitik kuram ile antropoloji arasındaki ilişkiyi irdeleyen önemli bir çalışmadır. Freud’un cinsellik merkezli insan davranışı anlayışına eleştirel yaklaşan yazar, onun psikolojiye kazandırdığı dinamizmi de tespitler. Malinowski, aile yapısının bireyin ruhsal gelişimindeki rolünü incelerken bu ilişkinin her toplumda farklı biçimlerde oluştuğunu savunur. Ona göre Ödipus kompleksi evrensel değildir; ataerkil kültürlere özgü bir örüntüdür ve anaerkil toplumlarda farklı biçimlerde ortaya çıkar.
Bu savını Trobriand Adaları’nda yaptığı gözlemlerle temellendiren Malinowski, babalığın burada biyolojik değil toplumsal bir ilişki olarak kabul edildiğini, soyun anne üzerinden sürdüğünü ve asıl otoritenin annenin erkek kardeşine ait olduğunu gösterir. Böylece baba-çocuk ilişkisi sevgiye dayalı ama otoriteden uzak bir biçim kazanır. Yazar, bu durumun psikanalitik komplekslerin kültürel yapılara göre biçimlendiğini kanıtladığını belirtir ve psikanalizin toplumsal bağlamı dikkate alması gerektiğini vurgular.
Malinowski ayrıca kültürün kökenine dair özgün bir görüş ortaya koyar: Kültür, içgüdülerin bastırılmasından değil, onların toplumsal biçimlerde yeniden yönlendirilmesinden doğar. Özellikle cinsel dürtülerin denetimi, toplumsal kurumların ve ahlâkî değerlerin temelini oluşturur. Bu anlayışla yazar kültürü; psikolojik bir dönüşümün ürünü olarak tanımlar.
Sonuçta eser, insan davranışını bireysel olduğu kadar toplumsal bir olgu olarak açıklamayı amaçlar. Malinowski, kültürel görecelilik temelli bir yaklaşım geliştirir ve psikanaliz ile antropolojiyi birleştirerek kültürün doğasına dair tartışmalara kalıcı bir katkı sağlar.
Bu savını Trobriand Adaları’nda yaptığı gözlemlerle temellendiren Malinowski, babalığın burada biyolojik değil toplumsal bir ilişki olarak kabul edildiğini, soyun anne üzerinden sürdüğünü ve asıl otoritenin annenin erkek kardeşine ait olduğunu gösterir. Böylece baba-çocuk ilişkisi sevgiye dayalı ama otoriteden uzak bir biçim kazanır. Yazar, bu durumun psikanalitik komplekslerin kültürel yapılara göre biçimlendiğini kanıtladığını belirtir ve psikanalizin toplumsal bağlamı dikkate alması gerektiğini vurgular.
Malinowski ayrıca kültürün kökenine dair özgün bir görüş ortaya koyar: Kültür, içgüdülerin bastırılmasından değil, onların toplumsal biçimlerde yeniden yönlendirilmesinden doğar. Özellikle cinsel dürtülerin denetimi, toplumsal kurumların ve ahlâkî değerlerin temelini oluşturur. Bu anlayışla yazar kültürü; psikolojik bir dönüşümün ürünü olarak tanımlar.
Sonuçta eser, insan davranışını bireysel olduğu kadar toplumsal bir olgu olarak açıklamayı amaçlar. Malinowski, kültürel görecelilik temelli bir yaklaşım geliştirir ve psikanaliz ile antropolojiyi birleştirerek kültürün doğasına dair tartışmalara kalıcı bir katkı sağlar.
Henüz ürüne yorum yapılmamıştır. İlk sen yorum yapmak ister misin ?
