… Üstünü çiğnediğim toprak, bizi altına çekiverecek. Bunun için yıl, ay beklemiyor; gün belki de saat bekleniyor.
… Bu toprağı, başka ayaklara çiğnetmemek için öleceğiz. Bu toprak sevgisi neden? Yeryüzünün öbür topraklarından bir başkalığı, ayrılığı mı var?
… Mehmetçik de aynı tevekkülle bu yolu yürüyor.

… - Ne zamandan beri yatıyorum?
- On sekiz günden beri.
- Yaram çok mu ağırdı?
- Büyük tehlike atlattınız. Kolunuzun zedelenmesinden çok, hummadan korkuluyordu. Geçmiş olsun! Kurtuldunuz.
… Gece yarısı apartmandan çıktım. Yalnız, ağır ağır yürüyorum. Uzaktaki yıldızlardan biri Dilşat’ın koyu yeşil gözleri gibi parlıyor.
… Gece yürüyorum. Yanımda omuz omuza vermiş yürüyen arkadaşlar yok.
Koyu yeşil görünen yıldız, bana çok uzak. Çünkü Dilşat yakın, hem çok yakın.