Başını öne eğen Bıra, Hanna’yı üzdüğünü düşünerek ondan özür dilemişti. Hanna’nın bu kadar kızmasının nedeni ise Müslümanlar ile diğer dini gruplar arasında yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayan savaşın ayak sesleriydi.

Müslümanlar ve diğer dinlere mensup insanların köyleri ayrılmaya başlamıştı. Artık birbirlerine kuşku ve korkuyla bakıyorlardı. Bunu bilen Hanna ve Bıra, hüzünlü bir şekilde birbirlerine bakıyorlardı ve hiçbir şey konuşmadan öylece duruyorlardı çünkü gelmesi muhtemel olan savaşa yönelik kaygı ve korkular üzerine konuşurlarsa ikisinin de bu durumdan çok rahatsız olacağını biliyorlardı. Dolayısıyla, bu konuda ikisi de konuşmamaya özen göstermişti.